24 Ekim 2013 Perşembe

Son Tango-Devlet Tiyatrosu


Herkese Merhaba yine bir tiyatro etkinliğinden değerlendirme ile karşınızdayım. 
Bu sefer ki oyun hakkında çok olumlu şeyler söylemesem de gitmeden önce fikir edinmeniz için faydalı olabilecek bir kaç cümle...

2013-2014 sezonunda yerli yeni oyunların ağırlıkta olduğu bir dönemde Devlet Tiyatrolarında Son Tango oyunu  konusunu:  dans ve aşkın  gösterimi olması  ilgimi çekmeyi başardı .
Bende oyunu izledikten sonra bir kaç cümle yazmak için buradayım.
Oyunda Dekor iyi, kostüm iyi, oyuncular yerli yerinde, danslar ortaca, şarkılar da Tango beğenisi düzeyinde  ancak Replikler ve metin klişe...
Oyun  Arjantin'de geçmesi ve sadece tango kokması itibariyle ilk izlenimde farklı gelse de İçerikte Fakir kızın, fakir sevgilisi ve zengin talip arasında gidip gelmesi,  Zengin diye evlendiği kocanın sonunda kötü yola düşürmesi  falan bilindik şeyler bu yüzden çok da şaşırtıcı bir metine sahip değil. İçerikte ki replikler belki biraz orjinallik içerse bu kadar sıkıcı gelmezdi belki de repliklerin çok bilindik cümleler kilişeler üzerine kurulu olması beni fazlasıyla sıktı.
Gitmeyin diyemem Çünkü  oyun sırasında canlı çalınan akordeon, kontrbas ve piyano triosunu dinleseniz bile yeter.

10 Ekim 2013 Perşembe

Çember

Modernite o kadar çok şey alıp götürdü ki insanlığımızdan, artık çok şeyi yarım yaşıyoruz. Özelliklede insan ilişkilerinde...
Modern zamanlarda insanların yanlızlığa alışkanlığını, sevemeyişi , sevdiğini kabullenemeyişi sevgi açlığını cinsellik ile gidermeye çalıştığı , tüm insanlara karşı istemeden de olsa sert ve ön yargılı olduğu, oturmuş bir düzeni bozacak hiçbir unsuru kabullenmediği, kaybettiklerinin anlamını çok geç fark ettiği ve Kaybettikten sonra daha çok sevdiği  bunlar hiç uzak gelmiyor değil mi size de???
İnsanlar vardır umutlar hayaller gençlik inanç vardır enerji ve güç vardır başlarda, azimle bakan gözler vardır gencecik.. daha başındayız, nasılsa yaparız vardır...
Zaman geçer.. devran döner.. olmaz işte bişeyler.. kafalar başka yerde, bedenler başka yerdedir..
Köşesi olmayan, neresine gidilirse gidilsin, içinde olmaktan öteye gidilemeyen içiçe çemberler vardır.. 
Birbirinin içinde döne döne.. 
Kaç çemberin içindeyizdir kimbilir, kaçı birbirine teğet bilmeyiz zaten..
Yazılmış sözlerle sanki ilk defa yazmışçasına anlattım...
Ya dişindasindir cemberin
Ya da icinde yer alacaksin
Kendin icindeyken
Kafan disindaysa
Çaresi yok kardesim, her aksam boyle icip kederlenip
Mutsuz olacaksin


7 Ekim 2013 Pazartesi

Modern Zamanlar

Charlie Chaplin, Modern Zamanlar’da fordist sisteme bağlanarak akıl sağlığını yitiren bir işçinin halini anlatırken yıllar 1930’u gösteriyordu. yıllarda modernitenin etkisinde insanlık  akla ve bilme göre şekillenirken, insanlar da o makinenin dişlilerinden biri olarak kabul edildi. 1929 Ekonomik Buhrani sonrası 1932 yılına gelindiğinde  "Laissez faire" (Bırakınız yapsınlar) sloganıyla bildiklerinin tam tersini yapan insan üç sene sonra bununda işlemediğini görünce Çözümsüz kalmıştı...
Devirdiğimiz yüz yılın sonunda  Dünya üzerinde pek çok şey değişti ancak İnsanı insan olmaktan çıkartıp bir makine dişlisi haline getiren kapitalizmin çirkin yüzü hiç değişmedi.
Bu düzen her geçen gün  insanı biraz daha köşeye sıkıştırıp,  onu kendisi olmaktan uzaklaştırdı.
Öyle bir Çağ ki bu Çağ, insana seçme şansı vermeksizin Bir çemberin içinde dönüp duruyorsun. ilmek ilmek işlenmiş bu hayatı yaşamaya mecbursun, üstelik ne çemberi kırarak dışarı çıkabilmek mümkün ne de yeni bir şeyler ortaya koyabilmen Çünkü Düşündüğün herşey daha önceden düşünülmüş, varlığına inandığınız pek çok doğrunun yanlışlığı ispatlanmış




4 Ekim 2013 Cuma

İş Sanat Etkinlikleri Başladı....

Her sene dünyaca ünlü sanatçılara ev sahipliği yapan İş Sanat etkinlik takvimini açıkladı ve biletler BİLETİX üzerinden satışa sunuldu. Bu sene ki takvimde oldukça sevindirici AÇILIŞ KONSERİ 2 Kasım tarihinde virtüöz piyanistlerinden Özgür Aydın ile açıyor. Özgür Aydın'a Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşlik ediyor.
Birçok etkinliğe Ev sahipliği yapacak olan İş Sanatta beni en çok heycanlandıran Etkinliklerden diğeri ise 8 Ocak tarihinde dünyanın en ünlü oda orkestralarından Academy of St Martin in the Fields Sir Neville Marinner'den sonra müzik direktörlüğüne gelen ilk kişi olan Joshua Bell yönetiminde ki etkinliktir.
8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Kendime bir hediye vererek Dramatik ifadeleri, incelikli hareketleriyle hissettiren  ABD’li dans topluluğu Limon Dance Company seçtim.
13 Mayıs Tarihinde de Kariyerine 2007'de Youtube'a koyduğu video ile başlangıç veren, klasik müziğin ilk  "Youtube starı" olan Valentina Lisitsa ile Klasik sezonunu kendimce kapatıyor olacağım
Etkinlik sonrası unutmazsam eğer yorumları paylaşırım:)

Anish Kapoor İstanbulda



Sakıp Sabancı Müzesi Herzaman kaliteli seçkilere ev sahipliği yapmıştır. 10 Eylül  tarihinde Anis Mapoor seçkileri Emirganda ki Muhteşem müzede sergilenmeye başladı.

Sergi, sanatçının mermer, kaymaktaşı gibi malzemelerle yapılan, çoğu daha önce sergilenmemiş taş eserlerine odaklanan ilk sergi olma özelliğini taşıyor. Gök Ayna ve Sarı seçkinin ünlü eserlerinden SSM  görebilirsiniz.
 Modern Heykel sanatının farklı yorumcularından Anish Kapoor'un dünyasının içine girdim. Düş dünyasına uzanıp Sanatçının ruhunda bütünleştiğiniz eserler oldukça sınırlıdır. Anish Kapoor un eserlerinde bunu derinden yaşıyorsunuz.

Psikoloji üzerinde de büyük tesirli bu eserler, eserin önünü geçtiğin anda ruhunla bedenini vakumlanmışçasına içine çekiyor. Seçkide Kaymak taşı üzerinde cam varmışçasına getirilen derinlikler ve geometrinin eşsiz uyumuna tanık oluyorsunuz.

Benden Şimdilik bu kadar 10 Ocak a kadar SSM sergilenmeye devam edecek Modern Sanatın eşsiz Temsilcisi Anish Kapoor görülmeye değer...