Yağmurlu ve buz gibi bir Kasım sabahı İstanbul Sabiha Gökçenden bindiğimiz uçakla
geldiğimiz buz gibi Lyon’da yapabileceklerimizin en fazlasını yapmaya çalıştık.
Lyon Havaalanını ilk gördüğümüzde “aaa Küçük prensin yazarı
değil mi” dedik. Küçük Prens’in yazarı St Exupery’den alan Lyon Havaalanı’ndan
şehre ulaşmak için birkaç seçeneğimiz vardı. Bunlardan en mantıklısı yaklaşık
yarım saat süren Rhonexpressti ve bizde bunu seçtik.. Ücreti yaklaşık 15 euro,
eğer 25 yaş altıysanız indirim uyguluyorlar ve dönüşte de Rhonexpress’ı
kullanacaksanız gidiş dönüş bilet almak daha uygun fiyata geliyor. Üstelik
Rhoneexpress’e havaalanının içinden ulaşım da var. Şehir merkezine inip, otelimize
yerleştikten sonra şehri keşfetmek için yürümeye başladık. Merkezi bir noktada oteli seçmenin avantajı
yürüyerek her yere gidiyor olmamızdı. Resturantlarının bol olduğu ve müthiş
lezzetli balkabağı çorbası yapan resturantımızda her akşam yerimizi aldık
çorbabmızı istirdyemizi yedik.Sanırım Lyon’un en keyifli ve en sevdiğim tarafı
balkabağı çorbası ve tatlı resturatlarıydı.Biz rşehre geri gelirsek,
Şehrin en büyük özellikleri: kültürel mirası, canlılığı,
çağdaş sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor olması.
Şehir: Rhone ve Saone nehirlerinin kıyılarında ve tepelerinde
ve ortadaki yarımadada kurulmuştur “İtalya ile İsviçre’ye giden yollar” buradan
geçiyor bu yüzden Cenova üzerinden eğer dönüş uçağınız varsa bu şehre uğramak
sizin için çok mantıklı olacaktır.
Lyon sokaklarındayız. Plansız yürüyüş bizi Saone kıyısına
ulaştırıyor. Güneş parlıyor, nehir, karşı kıyı, köprüler, her şey pırıl pırıl,
neşeli, coşkulu..
Fotoğraf çeke çeke geçtiğimiz karşı kıyıya geçiyoruz Vieux
Lyon tarafı burası, tarihi sokaklarda birkaç Sokaklar güzel ama fazla sakin
Eski şehirde Ktedrala dışardan kakıp geçiyoruz sonra Her eski şehirde olduğu
gibi şehri tepeden görmek için Şehrin kalesine Finükülerle çıkıyoruz. Kale bizi
keyifli manzara ile karşılıyor. Kaleden aşağıya tatlı sokaklardan geçerek
muthiş Lyon Manzarasını seyre dalıyoruz. Eski Şehre tekrar indiğimizde, haritaya
hiç bakmadan enteresan gelen her sokağa girip çıkıyor bu kez bambaşka bir
köprüden geçerek cıvıltılı Belcour meydanına varıyoruz.
Opera’nın önünden, heybetli meydan Place les Terreaux’un
içinden geçip Croix Rousse’a doğru tırmanmaya başlıyoruz. Yokuşlu sokakların
sonu merdivenler, onların sonu dar geçitler, yine merdivenler…
Şehirle bu inişli çıkışlı tanışma gününden sonra uyanılan
her sabah, geçirilen her gün, yenilen her yemek, birlikte üretilen her anı
güzel.. Bildiğim tek şey bu şehirde doğru saatte doğru bölgede isen hayat
güzel,
Meraklısına Notlar
Paris Gare de Lyon’dan Lyon Perrache garına 2.
sınıf hızlı tren bileti kişibaşı 71 € ; yolculuk süresi yaklaşık 2 saat 15
dakika.
Şehiriçiç ulaşım için otobüs, metro bileti tekli
olarak 1.70 €, 10′lu ‘carnet’ 14.70 € .
Ayrıca 2 saat limitsiz 2.70 €; 1 gün limitsiz 5 € ve akşam 19:00′dan sonra
limitsiz 2.70 € gibi çok farklı alternatifler var. Pleine Lune denen gece
otobüslerinin ana durağı Hotel de Ville.
Biletleri damgalamayı unutmamak ve ulaşım ile ilgli daha ayrıntılı bilgi
için www.tcl.fr yi ziyaret etmek lazım.
Şehrin ana havaalanı olan St Exupery
Havaalanı’na ulaşım için en hızlı ve temiz çözüm Rhonexpress treni. Sabah
05:00- gece 00:00 arası günboyu her 15
dakikada, akşam 21′den sonra her 30 dakikada bir kalkan trenle havaalanına yolculuk en uzak
noktadan 30 dakika sürüyor. Biletin 15 € olduğu Rhonexpress in istasyonlardaki
broşürlerden ya da internet sitesinden durakların yerine bakılabilir.
www.rhonexpress.fr
İki nehir arasında kalan şehir merkezinin Hotel
de Ville’den Gare Peracche’a kadar her sokağı dükkanlarla dolu..
Pazarları AVM’de dahil çoğu yer kapalı,
alışveriş planları buna göre yapılmalı.
Nehir kıyısında Marche Saint-Antoine Celestins
semt pazarı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder